Paradox Interactive’in beklenen bilim kurgu temalı oyunu Stellaris geldi. Galaksiyi ele geçirme planlarımızda ne kadar başarılı olacağız görelim.
İki ihtimal var: Ya evrende yalnızız ya da değiliz. Her ikisi de eşit derecede korkutucu.
– Arthur C. Clarke
Paradox Interactive bu sefer Stellaris ile bizi uzaya taşıyor. Arthur C. Clarke’ın önerdiği seçeneklerden ilki bizi karşılıyor. Stellaris görsel kalitesi ve çabuk adapte olup uzmanlaşmak için zaman gerektiren sistemiyle benim beğenimi çoktan kazandı. Ama bakalım galaksiyi ele geçirmemiz bu kadar kolay olacak mı?
Paradox firmasının daha önceki oyunlarına tanıdık iseniz Stellaris’e alışmanız çabuk olacaktır. Eğer değilseniz bile merak etmeyin öğrenme aşaması, oyunu oynadığınız ilk dakikalarda gerçekleşiyor. Son zamanlarda çıkan oyunlar kaliteleri kadar, bilgisayarlarımızda kapladıkları depolama alanları ile söz ettirmeyi başardılar. Ancak Stellaris 4 GB gibi oldukça mütevazı bir depolama alanına sahip.
Peki, bu oyununun bu kadar kolay anlaşılıp oynanmasının sebebi nedir? Aslında bu sorunun cevabı çok basit: kullanıcı dostu arayüzü sayesinde. Oyunun içinde olup biten her şey kendine özgü bir ses ile birlikte ekranımızda beliriyor. Bunu yaparken ise kesinlikle o anda ne ile ilgileniyorsanız bölmeden yapmayı başarıyor. Ekrana baktığımızda sağ tarafta gezegen ve gemilerimiz ile ilgili panel duruyor. İmparatorluğumuzda (ya da demokrasi nasıl istersek) olup bitenlere hızlıca bir bakış atarak bilgi sahibi olabiliyoruz. Eğer hızlıca bir gemiyi seçmek istersek üzerine tıklamak bizi hemen o geminin olduğu yıldız sistemine taşıyor.
Ekranın üstünde ilk göze çarpan ve oyun boyunca bir gözümüzün üzerinde olacağı resource yani kaynak göstergeleri var. İlk üç kaynak enerji, mineral ve nüfuz olarak adlandırılmış. Enerji ve mineralleri ele sınırlarımız içerisindeki yıldız sistemlerine gerekli istasyonları kurarak toplayabiliyoruz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir denge var. Mineral eksik diye çok fazla istasyon yaparsak bu sefer onları çalışır halde tutmak için enerjiden ödün vermemiz gerekiyor. Son olarak nüfuz ise yönetim şeklimizden geliyor. Zaten oyun içinde her kaynak için detaylı bir şekilde nasıl toplanabileceği anlatılıyor. Oyun boyunca kaynakların getirileri sürekli olarak yaptığımız tercihler doğrultusunda değişiyor, kimi zaman eksiye bile düşebiliyor. İşte bu durumlara kendimizi adapte edebildiğimiz zaman oyundan keyif almaya başlıyoruz.
Bunların dışında üç adet daha kaynak var. Fizik, Toplum ve Mühendislik olarak adlandırılan bu kaynaklar ise direkt olarak bilimsel araştırmaları etkiliyor. Diğerleri gibi bilimsel kaynaklarda yıldız sistemlerine kurulan araştırma istasyonları sayesinde toplanıyor. Son olarak 15 adet stratejik kaynak oyunda karşımıza çıkıyor. Ancak bunlar son derece rastlantısal olarak galaksiye dağıtılmış durumda ve gerekli teknolojiyi araştırmadan bulmak mümkün değil. Bu stratejik kaynaklar diğerleri gibi toplanmıyor ve onlara özel binalar yapılmadığı sürece herhangi bir getirileri yok ama ticari anlaşmalarda takas edilebiliyorlar.
Bilimsel araştırmalardan bahsedince Paradox oyunlarının vazgeçilmez lider sisteminden bahsetmemek olmaz. Stellaris’te 4 farklı lider tipi var. Bilim adamı, Vali, Amiral ve General. Bilim adamları hem araştırma gemilerinde rol alabiliyorlar hem de daha önce bahsettiğim üç tip teknoloji kolundan birinde araştırma yapabiliyorlar. Bilimsel araştırma yaparken eğer en çabuk sürede sonuca ulaşmak istiyorsak, boş bırakmamak en iyi seçenek olacaktır.