Torment: Tides of Numenera son zamanların merakla beklenen ve doğal olarak beklentilerin en çok olduğu rol yapma oyunu. Detaylar incelememizde
“Yeterince gelişmiş herhangi bir teknoloji büyüden ayırt edilemez” – Arthur C. Clarke
Torment: Tides of Numenera son zamanların en merakla beklenen ve doğal olarak beklentilerin en çok olduğu rol yapma oyunu. Yaklaşık 4 yıldır geliştirme aşamasında olan oyun, ilk olarak adını bir kickstarter projesi olarak duyurmuştu. Projenin duyurulmasından sonraki altı saat içerisinde istenen parayı toplayarak rekor kıran oyun, en sonunda çıkışını yaptı.
Torment: Tides of Numenera (ya da kısaca Torment) Monte Cook’un geliştirmiş olduğu Numenera isimli dünyada geçiyor. Aynı zamanda Ninth World olarak adlandırılan bu dünya aslında günümüzden 1 milyar yıl sonrasını konu alıyor. Bir yıl 313 gün ve bir gün 28 saat. Dünya tek bir süper kıtadan oluşuyor ve milyonlarca yıl boyunca 8 büyük medeniyet gelip geçmiş. Her medeniyet teknoloji konusunda çığır açacak şekilde ilerlemiş, zaman ve mekan üzerinde hakimiyet kurmuşlar. Ancak hepsi eninde sonunda yok olarak yerlerini dokuzuncu medeniyete bırakmışlar.
Oyuna başladığımız zaman ortalama teknoloji seviyesinin orta çağa yakın olduğunu göreceksiniz. En azından çoğu insanın teknolojiye olan yaklaşımı bu yönde olacak. Geçmiş çağlardan kalan teknolojik eserler dünyanın her bir tarafında görülebilmekte. Bu eserler numenera olarak adlandırılırken 3 farklı şekilde kategorize edilmişler; Oddity, Cypher ve Artifact. Bunların ne anlama geldiğini yazının ilerleyen kısmında anlatacağım. Numenera dünyasında eski teknolojiler artık tam anlamı ile anlaşılamadığı için son derece tehlikeli olabiliyorlar. Bazı teknolojiler son derece ileri bir seviyeye taşındığı için bunları kullanan kişiler büyücü, onu anlayıp geliştirmeye çalışanlarsa rahip olarak isimlendirilebiliyor.
Peki bizim karakterimiz kimdir ve bu dünya içerisinde kendine nasıl bir yer belirlenmiş. Karakterimizi tam anlamı ile anlamadan önce sizi uyarmalıyım eğer oyun hakkında hiçbir bilginiz yoksa bu kısımları okumasanız da olur. Ancak oyunun ilk 20 dakikası içerisinde bu yazdıklarımı öğreneceksiniz. Eğer her şeyi kendiniz keşfetmek isterseniz bir sonraki paragrafa geçebilirsiniz. Hikaye Changing God ile başlıyor. Bir şekilde bilincini kendi yarattığı bedenlere aktarmayı başaran ve bu sayede ölümsüzlüğü bulan bu tanrısal varlık, bir süre sonra geride bıraktığı bedenlerin kendileri bilinçlerini kazandığını fark etmiş. İlk zamanlarında bir ebeveyn gibi onlar ile ilgilenirken, bir süre sonra ilgisini yitiriyor. İşte bizim karakterimiz Last Castoff bu geride bırakılan en son beden.