Fizik kurallarını ve algı sınırlarını zorlayan Trackmania serisinin son oyunu Trackmania Turbo PC oyuncuları ile buluştu. Biz de sizin için inceledik.
Nadeo tarafından geliştirilip, Ubisoft tarafından yayımlanan fizik kurallarını ve algı sınırlarını zorlayan Trackmania serisinin son oyunu Trackmania Turbo PC oyuncuları ile buluştu. 10 yılı aşkın bir süredir devam eden sevilen yarış oyunu serisinin beklenen en son oyunu gecikmeli olsa da en sonunda elimize ulaştı. İlk olarak konsollara çıkan Trackmania Turbo‘nun Kasım ayında çıkması bekleniyordu. Geç olsun güç olmasın dedik ve sizin için inceledik.
İlk olarak Canyon Grand Drift isimli Kuzey Amerika yarış pistlerini andıran bir etapta başlıyoruz. Oyuna yeni başlayanlardansanız alışmak için gayet güzel bir yer. Çoğunlukla boşluklardan atladığımız ve asfalt yollardan gittiğimiz bu kısım ileride karşılacağımız etaplar için ısınma turları olarak düşünebilirsiniz. Valley Down&Dirty etabında ise artık kontrolün sizde olmadığı gerçeğiyle toprak yollarda giderken fark ediyorsunuz. Bu etap aynen bir önceki gibi bol bol atlama içeriyor. Sakın etraftaki yeşilliğe dalıp yoldan çıkmayın yoksa kendinizi bir anda en yakındaki ağaca çarpmış halde bulursunuz. Rollercoaster Lagoon bir yandan en eğlenceli olurken, bir diğer yandan ise son derece sinir bozucu olabiliyor.
Bu etapta düzgün yol bulmak, çölde su aramaya benziyor. Kendinizi bir anda kumdan bir yolda bulup tam kurtuldum derken, diz boyu su dolu bir yola girip tam anlamıyla kontrolden çıkıyorsunuz. Peki hiç mi arabayı kaydırmadan gidebileceğimiz yol yok. Elbet var ama bu etapta bizimle tanıştırılan manyetik yollar yazımın girişinde de bahsettiğim algı sınırlarını zorluyor. Tam “oh düzgün yol” derken hooop yere 90 derece dik bir yolda son sürat gökyüzüne doğru yol alıyorsunuz. International Stadium etabı ise görünüş olarak sizi uluslararası bir pistte yarışıyormuş hissine en çok yaklaştıran kısım. Yaklaştıran diyorum çünkü Trackmania serisine yaraşır şekilde çılgın parkurlar burada da mevcut.
Oyun, 4 etap 5 farklı seri ile oynanıyor. İlk başta sadece beyaz seri açık ve toplamda 40 parkur bitirilmek için bizi bekliyor. Eğer beyaz seriyi en azından her parkuru bronz madalya alarak bitirebilirsek yeşil seri açılıyor. İlerleyen parkurları açmak için tüm oyunu altın madalya alarak bitirmek gerekiyor ki, bu önemli oranda yarış oyunu tecrübesi gerektiriyor. Yeşil serinin sonuna kadar hemen hemen her oyuncunun ulaşabileceğini düşünüyorum. Ancak bu noktadan sonra işler kızışıyor. Mavi ve kırmızı seriler tüm parkurlarda gümüş madalya istiyor. Siyah seri ise adından anlaşılacağı üzere en zor seri ve tüm altın madalyaları almış olmamız gerekiyor.
1 2