Büyük başarı yakalayan White Noise Online’dan sonra Milkstone Studios White Noise 2 ile korkutmaya devam ediyor.
Eğer araştırmacı olarak oynuyorsanız, sizi bekleyen en büyük zorluk; el fenerlerimizin batarya ömrü. Serinin ikinci oyununda el fenerlerinin batarya ömrü var ve kasetleri ararken, etrafta bulduğunuz batarya ile el fenerinin pil ömrü uzatılabiliyor. Bu bataryalar genelde rahatlıkla bulunuyor. Eğer bulamazsanız ya da takım arkadaşlarınız sizden daha önce bütün bataryaları topladıysa, el fenerinizi kapatarak pilden tasarruf edebilirsiniz.
Oyunda video kasetleri bulmanızı kolaylaştıracak pusulanız mevcut. Belli bir bekleme süresi bulunan bu pusula, size en yakındaki kasetin yerini gösteriyor. Kasetler genelde elektronik eşyaların yakınında bulunuyor ve yaklaştıkça cızırtılı konuşma sesleri yükselmeye başlıyor. İlk oyuna göre kasetlerin boyutu küçültülmüş ve bulunması daha zor hale getirilmiş.
Eğer yaratığa karşı kazanmak istiyorsanız, takım olarak dolaşmanız şart. Takımınızla birlikte olduğunuz sürece, yaratık sizi yakalasa bile takım arkadaşlarınız el fenerleri ile yaratığı sersemletip, başka bir yere ışınlanmak için zorlayabilir. Ancak yukarıda da bahsettiğim gibi üst üste yakalanırsanız, sizi takım arkadaşlarınız bile kurtaramayacaktır. Takım arkadaşlarınız ile ayrı düştüyseniz, gürültü çıkarıp yerinizi belli edebilirsiniz. Ancak gürültü çıkardığınız zaman yerinizi sadece takım arkadaşlarınıza değil yaratığa da belli etmiş oluyorsunuz. Bu yüzden gürültü yeteneğinizi dikkatli kullanmanız da yarar var.
Eğer yaratıkla ya da yaratığın aktif ettiği idol/totem ile karşılaşırsanız, çok uzun süre bakmamaya çalışın. Eğer doğaüstü varlık ve olaylara uzun süre bakarsanız akli dengenizi yavaş yavaş kaybetmeye başlıyorsunuz ve herhangi bir eylem gerçekleştiremez hale geliyorsunuz.
Öldüğünüz zaman sizin için oyun bitmiyor. Hayalet olarak geri gelip arkadaşlarınıza kasetleri bulmalarında yardımcı olabilir ve yaratığın aktif ettiği idol/totemleri yıkabilirsiniz.
Oyunda şu an üç adet harita var ve haritaların küçük hikayeleri mevcut. Haritalara eklenen küçük hikayeler ve haritaların tasarımları oyunun karanlık havasını korumada çok yardımcı olmuş. Ancak oyun, harita çeşitliliğini acilen arttırması lazım. Haritaları rastgele seçseniz bile bir süre sonra sürekli aynı haritaları oynamaktan sıkılıyorsunuz.
Oyunun en büyük eksiklerinden biri de kasetlerin yerleri genelde aynı bölgelerde bulunuyor ve iyi hafızaya sahip bir oyuncu altı saatlik bir oynama süresinden sonra kasetleri eliyle koymuş gibi bulabilir.
Oyunun tek kişilik modundan da biraz bahsedeyim. Ana menüdeki “Solo Play” tuşuna basıp, haritanızı, karakterinizi ve el fenerinizi seçiyorsunuz sonra oyuna başlıyorsunuz. Oyunun bu modunda tek başınasınız ve oynanış olarak hiçbir şey değişmiyor. Tek kişilik moda güvenip oyunu sakın satın almayın. Harita çeşidinin azlığı, en çok tek kişilik modu etkiliyor ve bir süre sonra monoton bir oynanış sunuyor.