Eğer özellikle bir e-kitap okuyucu almayı düşünüp araştırma yaptıysanız ya da halihazırda bir e-kitap okuyucuya sahipseniz, “E-Ink” terimine aşinasınızdır. Peki nedir bu “E-Ink”?
E-Ink, İngilizce “Electrophoretic Ink (Elektroforetik Mürekkep)“in kısaltılmışıdır. 1997’de kurulan E-Ink Corporation’ın geliştirdiği, “Elektronik Kâğıt” ismiyle de anılan bir ekran teknolojisidir. Bu teknoloji için kabaca, “kâğıt baskının ihtiyaca uygun olarak kullanılabilen ve anlık tepki verebilen dijital imitasyonu” diyebiliriz.
Temelde bu teknolojiyi kullanan ekranlar, “+” ve “-” yüklü siyah ve beyaz pigmentlerin; yine “+” ve “-” yükleme uygulanarak üst tabakaya çekilmeleri sonucu siyah ve grinin farklı tonlarında görüntü oluştururlar. Gecikme oranları, alışılagelen ekranlara oranla çok ama çok yüksektir; ancak kullanım alanlarına bakıldığında, bu düşüklük herhangi bir sorun teşkil etmez. Farklı E-Ink teknolojili ekranlar arasında, işin içine kırmızının da dahil olduğu 3 pigmente sahip olan (reklam panoları için vs.) ve 16 gri tonun haricinde 4096 renk de gösterebilenler de vardır; ancak en yaygın olan E-Ink ekranlar (en azından şimdilik), az önce çalışma prensibini anlattığımız çift pigmentli olanlardır.
Peki nedir kullanım alanları E-Ink ekranların? İlk paragrafta adı geçen E-kitap okuyucular, ezici bir üstünlükle bu kullanım alanlarında başı çeker. Neden? Çünkü bu ekranlar, bir kâğıda bakıyormuş hissi uyandırdığından gözü hiç yormazlar; tamamen göz dostudurlar. Arka aydınlatmaları olmadığından ötürü bu ekranlara bakmak, gerçek bir kitap sayfasına bakmaktan farksızdır (Kindle Paperwhite gibileri bambaşka bir aydınlatma teknolojisi kullanıyor malumunuz).
Bu tür ekranların kullanıldığı diğer ürünler arasında çeşitli cep telefonları ve akıllı saatler de vardır.