Kategoriler

Yüzüklerin Efendisi’ni Seven Kaçırmasın! The Lord of the Rings: Return to Moria İncelemesi

Lord of the Rings: Return to Moria incelemesi

Serdar Demirgil, Fragtist Youtube kanalında, The Lord of the Rings: Return to Moria oyununu inceledi. Free Range Games tarafından geliştirilen Return to Moria için söz Serdar’da!

İyi seyirler.

“Selam millet ben Serdar, Fragtist kanalımıza hoş geldiniz. Yüzüklerin Efendisi dünyasında geçen Return to Moria’nın detaylı incelemesine bakacağız. Kazma kürekler hazırsa, madenlere dalıyoruz.

Yıllar içindeki Yüzüklerin Efendisi video oyunlarının çeşitliliğinde, “The Lord of the Rings: Return to Moria,” Orta Dünya’yı keşfetme konusunda yeni bir yaklaşım sunuyor. Free Range Games tarafından geliştirilen Return to Moria, ana üçlemin olaylarından yıllar sonra Dördüncü Çağ’da geçen bir hayatta kalma oyunu. Orklar, goblinler ve diğer kötü yaratıklar tarafından istila edildikten yıllar sonra terk edilmiş yeraltı Moria krallığını geri almaya yardımcı olan bir cüce rolünü üstleniyoruz.

Return to Moria, Minecraft, Fallout 76 ve Grounded gibi popüler hayatta kalma oyunlarından ilham alıyor. Üs inşası, kaynak yönetimi ve savaşı bir araya getiren bu konsept, Tolkien’in Orta Dünya macerası için mükemmel bir zemin sunuyor aslında. Oyun boyunca, Yüzüklerin Efendisi hayranlarını tatmin etmek için ikonik mekanları ve öykülere denk gelebiliyoruz.

Tolkien evreninde, yer altı cüce şehri Moria’nın çok büyük olması, Return to Moria’yayı etkileyici ve karanlık manzaralar, atmosferik çevreler sunma fırsatı veriyor. Oyun, bazı alanlarda efsanevi cüce krallığının etkili bir şekilde modellenmiş mağaraları, köprüleri ve yapıları ile büyüleyici ölçeği yakalamada başarılı oluyor. Filmlerden doğru bir şekilde alınan ayrıntılı mimari ve sahne parçaları, Moria’yı keşfetmenin zevkini iyice arttırıyor.

Aydınlatma, dinamik gölgeler ve meşaleler gibi ışık kaynaklarını kullanarak oyun sürecini geren ve oyuncuyu yönlendiren grafikler arasında öne çıkıyor. Aydınlatılmamış alanlar daha tehlikeli hale gelirken, meşaleniz söndüğünde yeni meşale yapmamız gerekiyor. Ancak, Return to Moria, grafiksel potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirmede eksik kalıyor. Dokular puslu ve modern standartları karşılayacak netlik ve çözünürlüğe sahip değil. Daha yoğun bölgeler yüklendiğinde kalite belirgin şekilde düşüyor. Performans sorunları çok sayıda takılmalarla ve gecikmiş dokuların yüklenmesi resmen problem yaşatıyor. Bu sorunlar çok oyunculu oyunlarda daha da kötüye gidiyor.

Ses tasarımı, bir oyunun atmosferini satmada önemli bir rol oynar ve Return to Moria’da bunu başarıyor. En dikkat çeken öğesi, çevresel sesleri. Mağara duvarlarına yankılanan goblin ayak seslerinin çırpınması yaklaşan saldırıları uyarıyor. Kurtlar gölgelerde dolaşırken duyulabiliyor, tehditler görünmese bile bu şekilde gerilimi artırıyor. Eğreti maden şaftlarının gıcırtıları ve inlemeleri, sessizlik arasında bizi yeterince rahatsız ediyor. Bu ince ses işaretleri goblin kalabalıklarını dinlemek, savunma hazırlıkları yapmak veya tespit edilmeden geçmeye yarıyor. Sönen bir meşalenin hışırtısı, karanlık bastırmadan önce yeni bir tane yapmanız gerektiğini belirtiyor. Bu iyi entegre edilmiş ses tasarımı, hem oyun içine çekilmeye, hem de hayatta kalma mekaniklerini geliştiriyor. Gimli karakterinin seslendirmesi oyuncu John Rhys-Davies tarafından gerçekleştirilmiş, kendisi filmde Gimli karakterini canlandırmıştı.

Return to Moria’nın oyun mekaniği temel olarak keşif, kaynak toplama, üst kurma ve savaş döngüsü etrafında dönüyor. Her mekanik bir sonrakine besliyor ve Moria’nın derinliklerine daha fazla dalmamızı teşvik ediyor. Zanaat ve madencilik, ilerlemeyi yönlendiren temel unsurları oluşturuyor. Sürekli olarak demir veya mithril gibi madenleri toplamalı ve bunları daha iyi kazma, silah ve zırh yapmak için birleştirmeliyiz. Gizli maden yataklarını bulmak ve ekipmanı maksimize etmek, her yeni çevreyi derinlemesine keşfetmeye teşvik ediyor.
Buna karşılık, daha iyi ekipman, daha tehlikeli alanlara erişim sağlıyor, ancak daha zengin kaynaklar daha ölümcül düşmanlar tarafından korunuyor. Bu ödüllendirici döngü, oyuncuların yeteneklerini geliştirdikçe sürekli ilerleme isteği uyandırıyor.

Başka bir oyuncunun dünyasına katılmak, bir kodu girerek oyunlara katılmak kadar basit. Envanterinizi ve üslerinizi oturumlar arasında saklıyorsunuz. Görevleri birlikte yapmak, yükü paylaşabildiğinizde kaynak toplama ve keşif işini kolaylaştırıyor. Ancak, Return to Moria’yı etkileyen teknik sorunlar, daha fazla oyuncu ile daha da kötüye gidiyor. Yoğun bölgelerde performans dramatik bir şekilde düşüyor.

Oyunun hataları görseller ve performansın ötesine geçiyor. Düşme hasarı rastgele alabiliyorsunuz, düşman yapay zekası tamamen hareket etmeyi veya saldırmayı durdurabiliyor, yerinde koşmaya veya boş boş bakmaya başlıyorlar, oyundaki beklenmedik çökmeler de bütün ilerlemenizi kaydetmeden kaybetmenize neden olabiliyor. Geliştiriciler, bu sorunları piyasaya sürmeden önce düzeltmek için kaynak eksikliği yaşamış gibi görünüyor. Halihazırda, hatalar eğlenceyi yok ediyor ve Return to Moria’nın potansiyelini çok fazla sınırlıyor.

Birçok soruna rağmen, Return to Moria, Tolkien’in efsanevi dünyasını etkileşimli bir hayatta kalma RPG’ye uyarlamada yaratıcı kıvılcımlarını gösteriyor. Temel oyun döngüsü, üst kurumu, keşif ve ilerleme çok güzel harmanlanmış vaziyette. Moria’nın harabelerine ayrıntılı çevresel anlatım aracılığıyla hayat vermek, tutkulu hayranlar için bol miktarda hikaye sunuyor. Yüzüklerin Efendisi serisi hastası değilseniz, oyunu almak için gözle görülür sorunlarını ele alan yama çıkana kadar beklemesi daha iyi olacaktır.

Return to Moria’nın en büyük güçlerinden biri, birçok LotR oyununun daha önce başaramadığı şekilde oyuncuları Orta Dünya’ya daldırmak. Filmde ki bir çok sahneyi oyun içinde görebiliyoruz, bunları çok fazla spoiler olmaması açısından söylemeyeceğim. Bu oyun içindeki filme göndermeler hoş hissettirip, oyuna daha fazla bağlanmamıza neden oluyor. Sevilen bir fantezi dünyasını ilk elden deneyimlemek isteyenler, Moria’nın derinliklerine kesinlikle bakmanızı tavsiye ediyorum.

Bir incelemeyi daha bitirdik, kendinize tatlı bakın, bol oyunlu günleriniz olsun.”

3’ü Bir Arada Kahve Gibi Bir Oyun: Endless Dungeon İncelemesi

Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com