Bu tüm oyun yapımcılarının hatta her türlü şirketlerin ve kuruluşların üzerinde çalışmak zorunda olduğu bir işlem aslında. Şu an bile ben bu yazıya ne başlık eklemeliyim diye düşünüyorum diyebilirim. Neyse ki şirketlerin bu gibi zor durumlarda imdatlarına yetişen bir takım ajanslar bulunuyor ve bunlar daha çok otomobil üreticileri ve internet hizmetlerinde kullanılıyor. Fakat bunlar genelde çok pahalı bir hizmet sunuyor ve ufak çapta takımlar yerine büyük pazar payına sahip şirketlere uygun oluyor.
Son dönemlerin en popüler yapımlarına hatta ondan da öncesine bir gidelim. Oyunlar isimleriyle kendilerini nasıl anlatıyor?
- Battlefield: Oldukça açıklayıcı, bir o kadar da basit.
- Call of Duty: Oyunda ne yapacağımızı az çok belirtiyor, kendi tarzıyla tabii.
- Crysis: Oyunun başından beri süregelen çatışma, aksiyon ve uzaylı istilası gibi durumlar ve ortaya çıkan karmaşa göz önüne alındığında uygun bir isim gibi duruyor.
- Rise of Nations: Oyunda birçok millet var ve antik çağdan uzay çağına onları taşıyıp en yüksek medeniyet seviyesine ulaştırmak oyundaki amacımız.
- Grand Theft Auto: Arabaları ve bir ton suçu içeren bir oyun için daha iyi bir isim bulunamazdı sanırım.
- Max Payne: Hemen fark edebileceğiniz bir kelime oyunu içeriyor. Maximum Pain’den türemiş olan bu terim ayrıca oyundaki karakterimizin de adı. Yaşadığı acı olaylara bakacak olursak da bu isim karakterimize uyuyor zaten.
- F.E.A.R: Korkuyu iliklerinizde hissettirecek bir oyun için başarılı bir akronim. Oyun genellikle F.E.A.R (First Encounter Assault Recon) ekibinin başından geçenleri konu alıyor.
- Uncharted: oyuncuları maceraya ve keşfetmeye nasıl itebiliriz sorusunun cevabı.
Prismata’ya dönelim. Oyun hakkında çok bilgimiz yoksa hemen aklımıza ışık ve makineler gelecektir. Oyunun orijinal kod adı “Magic, Chess, Dominion ve Starcraft” (MCDS) olarak belirlenmişti önceden.