Zaman ne çabuk geçiyor arkadaşlar… Bu Windows Phone dosya konularına sanki dün başlamış gibiyim; ama neredeyse iki ay olacak. Hatta “Neredeyse” kelimesi gereksiz, bildiğiniz iki ay olacak. Şubat ayının ilk haftasında başlamıştım çünkü hafızam beni yanıltmıyorsa. Hey gidi be!
Geçtiğimiz ay içerisinde Windows Phone’unuzda Olması Gereken 50 Uygulama dosya konumuzu tamamlamış; bu ay da Windows Phone’unuzu Şenlendirecek 50 Oyun dosya konumuza başlamıştık. Dilerseniz öncelikle sizi, dosyanın ilk iki parçasına doğru alayım:
Windows Phone’unuzu Şenlendirecek 50 Oyun #1
Windows Phone’unuzu Şenlendirecek 50 Oyun #2
Şimdi de üçüncü parçamıza geçelim. Merak etmeyin, bir de son parçamız var. (:
Öncelikle bir iki hatırlatma yapayım, ekranları başına yeni geçen takipçilerimiz bilmiyor olabilirler. Bu oyunları, uygulamaların tersine kategori kategori / tür tür ayırmadık. Öteki türkü hem listeler çok karmaşık bir hâl alabilirdi; hem de böylesi sanki biraz daha eğlenceli gibi sanki. Ne dersiniz? (:
O zaman başlıyor muyuz? Başlıyoruz.
—
Plants vs. Zombies
Bir diğer ücretli oyunumuz da, bahçemizden evimize doğru akın akın gelen sevimli(!) zombiler. Peki bu zombilere neyle karşı geleceğiz? Beynimizi nasıl yerinde tutacağız?
Elbette ki daha da sevimli olan bitkilerimizle! Bu bitkileri kullanarak kimi zombileri yavaşlatacak, kimilerini patlatacak, kimilerini donduracak, kimilerinin önüne set çekeceğiz. Tabi duruma göre strateji uygulamak da bizim elimizde. Bu yolda en büyük yardımcımızsa güneşimiz… Geceleri de bir çaresine bakıyoruz, merak etmeyin. Hatta zombilerden biri çiçeklerimizi alt ederek kapıya ulaşırsa, son neferler çim biçme makineleri de hazırda bekliyor.
Bitkiler gibi, zombiler de çeşit çeşit. Kiminde huni var mesela. Kimi bir zamanlar dehşet bir Amerikan Futbolu oyuncusuymuş… Kimi bungee jumping yaparak çiçek kaçırıyor; bir önceki hayatında maymunmuş gibi. Emekli kılıklısı, Michael Jackson’ın Thriller’ından fırlamış olanı… Daha fazla konuşturmayın beni, yoksa dosyayı falan bırakıp Plants vs. Zombies’e doğru yol alacağım yeniden.
Bu oyunun, 4TL’lik fiyatının gayet uygun olduğunu söylememe gerek yok sanıyorum. Alınız ve oynayınız arkadaşlar. Bu kadar basit ve net.
—
Fragger
Fragtist olarak ofiste en çok oynadığımız oyun Fragger. Bir kere ismimiz çok benziyor; hatta ikimiz de ismimizi aynı kökten almışız!
Peki Fragger nasıl bir oyun ve neden bu listede? Çok basit: Bu oyun hem kolay, hem de keyifli. Dibine kadar!
Fragger’da, düşmanları ortadan kaldırmak için bir çeşit bomba kullanan bir savaşçıyı yönetiyoruz. Kimi zaman el bombamızı düşmanın kafasına fırlatıp onu düşüyor (Hain düşman, al sana bomba!), kimi zaman da uygun bir yere fırlatarak patlamasını bekliyoruz. Bunun için attığımız bombanın şiddetini ve yönünü ayarlamak mümkün.
Oyunun güzelliği, oynanış mekaniği değişmese de, oyuncuya 10 kadar farklı evren sunması. Eğer görsellere bakarsanız, ne dediğimi anlayacaksınız. (:
Toplamda 310 bölüm bulunan oyun, kimi zaman çok zorlayıcı olabiliyor. Elinizdeki sınırlı sayıdaki bombayı yetiremeyebiliyorsunuz (oyun bazen sizden, bombayı iğne deliğinden geçirmenizi bekliyor resmen). O nedenle hırslı, uzun süreli bir oyun deneyimi yaşayacağınızı söyleyebilirim şimdiden.
7TL’lik bir fiyat etiketine sahip olan Fragger’ın en güzel özelliği, şu adresten oynanabilmesi. Bir bakın deriz. (:
—
BADLAND
BADLAND, atmosferi oldukça yoğun bir oyun. Bir o kadar da sürükleyici; ses efektleri de oldukça hoş. Peki bu oyunda ne yapıyoruz?
Öncelikle kanat çırpan; ancak hiçbir şekilde kuşa benzemeyen siyah bir yaratığı kontrol ettiğimizi belirtelim. Platform kendiliğinden ilerliyor; burada yapmamız gereken şey ise engelleri aşarak, yönettiğimiz yaratığın geride kalmasını engellemek. Çok kolay geliyor kulağa değil mi? Değil.
Yol boyunca karşınıza pek çok şey çıkacak. Engeller, dikenli yapışkanlar, pervaneler, altında sıkışmamak için hızlı davranmanız gereken ögeler ve daha niceleri… Bu esnada yaratığı küçültmemizi, büyütmemizi, çoğaltmamızı sağlayan materyaller de topluyoruz. Eh, tüm bu değişimlere göre mekanikler de değişiyor tabi. Örneğin yaratığımız büyük olunca hantallaşıyor, dar aralıklardan geçemiyor vs. O nedenle kimi “büyütücülerden” uzak durmak gerek.
Renklendirilmiş bir Limbo’ya benzetebileceğimiz BADLAND, 9TL’lik fiyatıyla birlikte yanlışım yoksa listemizin en pahalı oyunu. Peki buna değer mi? Evet! Yoksa bu listede ne işi var? (: Sahip olduğu 80 kadar farklı bölüme, güncellemelerle birlikte yenilerinin eklendiğini de belirtelim. Son olarak da, oyunun co-op modunun bulunduğunu.
BADLAND’e şuradan ulaşabilirsiniz.