Kaş yaparken, göz çıkartmak
The Evil Within’in ambiyansından ve genel olarak gerilimi üst seviye tutmasından hoşlanmış olsak bile, berbat kamera açısından kaçamayışımız ayrı bir sorun. Otların arasında saklanırken karşımızdaki ağacın birkaç adım sonra, anne terliği misali falsolu bir şekilde yüzümüzü okşaması inanılmaz can sıkıyor. Özellikle sinema havası verelim derken alttan ve üstten eklenen siyah bantlara ayrıca sinir oldum. Madem hayatta kalma oyunu oynuyoruz, o zaman etrafımızı net bir şekilde görebilmemiz gerekiyor.
“Sen kim köpek bana silah doğrultuyorsun!”
id Tech 5 teknolojisinin bazı sorunlar çıkartacağı uzun süredir tartışılıyordu ve çoğu insan da bu konuda haklı çıktı. Ancak genel anlamda ışıklandırma ve gölgelerin son derece başarılı işlendiğini görmek mümkün. Kaplama durumu araya girdiğinde, işin rengi biraz değişiyor. Yıl olmuş 2014, oyun sanki 2000 yılından çıkmış gibi duruyor.
The Evil Within’i dilersek küçük bir ayarla oyunu 60fps olarak ayarlayabiliyoruz. Sisteminiz izin veriyorsa, ultra ayarlarda oyunu deneyimlemenizi öneririm.
20 saatlik başarılı bir hikaye ile baş başa kalmış olsam bile, PC’de yaşanılan optimizasyon sorunu, oyunu biraz daha geri plana itiyor. Kısacası teknik anlamda çok fazla hata mevcut. Koskoca elektirikli testerenin bizi bir kerede ikiye ayırması gerekirken, birkaç hamle sonrası öldürebilmesi gerçekten komik. Ayrıca yakın zamanda kamera hataları için bir yama çalışması yapılmazsa, vay hallerine.