Kategoriler

The Evil Within (PC) İncelemesi

Çok yaratık, bol gerilim
Korkudan çok başarılı bir gerilim olan The Evil Within, birbirinden çeşitli yaratık modellemeliyle karşımıza çıkıyor. Kimi zaman bazı yaratıklarla fazla içli dışlı oluyoruz ve bu da oyunun rahatsız edici unsurlarından biri. Kendisine işkence etmeyi seven ruh konseptini ana konu olarak alan Tango Gameworks, boss konusunda da dersine çok iyi çalışmış.

Bölüm bölüm ilerleyen The Evil Within, bizi kesinlikle standart düşmanlarla karşılaştırmıyor. Özellikle bazı düşmanlarla yakından mücadele ederken, dar bir alanda bulunmamız, gerilimi daha da arttırmış. Bunların yanında mekanlar da çok iyi işlenmiş. Kimi zaman bomboş bir şatoda ilerlerken, kimi zaman karanlık bir ormanda yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Ortamlardaki ambiyans, insanı fena geriyor.

Vişne kıvamında beyin pekmezi akıtmak

Vişne kıvamında beyin pekmezi akıtmak

Oyunun diğer güzel noktalarından biri de ne zaman, nerede, neler yaşayacağımızı anlayamamak. Düşmanlarımızın nasıl davranacağını kestiremiyoruz. Bu anlamda hikaye pek sıkıcı gitmiyor diyebilirim; ancak bir nokta var ki beni benden aldı. Oyunun ilk birkaç saatinde inanılmaz sıkıldım. Öncelikle dedektifimizin bu kadar soğuk kanlı olması ve sanki her gün böyle tuhaf bir olayı yaşıyormuş gibi aktarması, insanın biraz canını sıkıyor. Bacağında kocaman bir testere yarası var, hadi onu geçtim insan organlarından oluşan kan dolu bir havuza düşüyoruz. Ancak o da ne, soğukkanlı dedektifimiz sanki her gün kan dolu havuza düşüyormuş gibi yüze yüze çıkıveriyor (yazar burada tek kaşını kaldırıyor). Kabul, belki karakterin böyle olması gerekiyordu ancak Shinji’nin mantık hatası yapmasına bir türlü alışamadım.

1 2 3 4 5 6 7 8

Görüntülenmeler:
649
İlgili Kategoriler
İncelemeler · Oyun İnceleme · PC · Playstore
Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com