Oyundaki detay seviyesi sıradan 3-5 kaynak barındıran strateji oyunlarından çok çok fazladır. Hem halkınızı doyurmak, hem onlara iş imkanı sunmak, iş imkanı sunduklarınızdan vergi almak, gönülleri hoş olsun diye alkol vermek ya da dini binalar dikmek, çok mutlu oldukça tavşan gibi üresinler diye bol kepçe yemek dağıtmak gibi derinlemesine yürüyen mevzulara sahip oyun. Tarla yaptım ekip biçiyorumdan çok öte. Tabii bu yaptıklarınızın fazlasını da satıp paraya çevirebilirsiniz. Sonra bu paralarla ister paralı asker kiralayabilir, isterseniz de kale sınırlarınızı genişletirken ekstra kuleler yapabilirsiniz. Bütün bu saydıklarımı 2002 yılında çıkan oyunda yapabiliyorsunuz. Firmanın o yıldan günümüze çıkarttığı çoğu oyunda falsosu hep “ilk oyunlardaki gibi bağlayıcı olamaması” dendi. Ben de bunu gözümle gördüm. Tamam grafikleri kaliteli bir oyun yapılıyor eyvallah, ama bakıyorsunuz izometrik o dandik grafiklerdeki tutku yok oyunda… O zaman kaldırıp kenara atıyorsunuz vs. Bu oyun için firmanın da en büyük gazlaması buydu. “Eski tas eski hamam ama sadece tellakları değiştirdik” mottosu ile karşımıza çıktılar. Ne yalan söyleyeyim oyun inip Steam’den tıklayıp açana kadar hep bi soru işaretine sahiptim. Sonra farkettim “benim yazıyı yazmam lazım 8 saatten fazladır oyundayım” diyerek kapattım oyunu…
Stronghold Crusader 2, 1189’un Orta Doğu’sunda geçiyor. Haçlı savaşlarını baz alıyor malum. Tutorial bölümleri bu oyuna başlayacak her kişi için önem arz ediyor. Çünkü oyun ilerleyiş olarak kritik binaları doğru zamanlarda yapıp, akıllı oynamaya bakıyor. Mantık olarak baktığınızda doğru adımları atmak için hem stratejik hem de kaynak tabanlı ilerlemeniz gerekiyor. sadece asker basmakla savaş kazanılamıyor. Elinizde serbest halk yoksa asker de üretemiyorsunuz.