Yapıyordum bunu. Gözümü kırpmadan, daha iyisi olabileceğine ihtimal vermeden yapıyordum. Ne büyük gaflet içerisindeymişim. “Gün doğmadan neler doğar” sözünü kulak ardı etmişim. Cehâletime verin. Ama nereden bilebilirdim yıl bitmeden böyle bir oyun geleceğini? Hele de bu oyun, ilk oyunundan beri illet olduğum bir serinin devam oyunuysa… Ne o, şaşırdınız mı? İlk defa mı GTA serisinden hazzetmeyen birini görüyorsunuz? Cehaletime gelmiş, bağışlayın. Beni de artık içinizden biri olarak görebilirsiniz. Artık ben de GTA’cıyım. Rockstar ne yaptı etti, beni de müşterilerinin arasına soktu sonunda. Uzun zamandır direniyordum ama, V’den sonra dayanacak takâtim kalmadı. Anlatacağım, hepsini anlatacağım. Yalnız GTA V’i överken, önceki oyunlara da bir nebze olsun giydireceğim. Şimdiden söyleyeyim de, sonra dargınlık olmasın.
Saçmalamasam bari…
Dağ gibi adamım ama, yemin ediyorum taze gelin gibiyim şu an. Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Anlatacak o kadar çok şey var ki… Genelde yazılarıma oyunların yeni özelliklerinden bahsederek başlarım ama, GTA V’in yenilenmeyen tek bir tarafı yok, hangi birini söyleyeyim? Hikâyeden başlayayım diyorum, 3 farklı karakter var ve üçünün de asıl amacı farklı, olaylara bakış açıları farklı, hangi hikâyeyi anlatayım? En iyisi karakterlerden başlayayım ben. Sonra genelden özele doğru geçeriz.
GTA V, elindeki bütün kozları tek seferde oynayan bir oyun değil. Her şeyi yavaş yavaş, sindire sindire gösteren bir oyun. Bu özelliği hikaye anlatımına da yansımış. Oyun en başındaki kısacık bölümü saymazsak eğer, ilk kontrol edeceğiniz karakter Franklin oluyor. Franklin, etrafındaki gerizekalıların aksine potansiyel sahibi olan bir karakter. Araba çalmak gibi basit işler yapmaktan sıkılmış, daha büyük bir işin hayalini kuran, Los Santos’un banliyösünde annesinden miras kalan evde menopoz teyzesiyle yaşayan genç bir adam. Otomobil kullanmaktaki ustalığı sayesinde genel olarak ekibin şoförlüğünü üstleniyor. Ekibin en genç üyesi olarak diğerleri tarafından seviliyor ve onlara da saygı gösteriyor.
Michael, kirli geçmişinden kaçmaya çalışan, ailesiyle huzurlu olmak isteyen, fakat hem orta yaş bunalımından hem de aile içi sorunlardan dolayı bir türlü istediği mutluluğa erememiş bir “eski toprak”. Aslında kadirbilmez ailesini o kadar çok seviyor ki, iyi geçinmek adına paragöz bir psikoloğa bile gidiyor. Aradığı huzuru evde bulamayınca, Franklin’i isteyip de sahip olamadığı evlat yerine koyuyor. Franklin de küçük işlerden sıkıldığından bir şeyler öğrenebileceğini düşündüğü Michael’a kısa sürede bağlanıyor. Michael’ın mecburiyeti ve Franklin’in isteği ile bir soygun düzenliyorlar ve tam işler yoluna girmişken, o geliyor.