Valla, bayağı yazdım. Aslında aldığım notlara göre daha da yazacak çok şey var ama bu kadar yeter herhalde. Hem sizi sıkmak istemiyorum, hem de buradan her şeyi anlatıp oyundan alacağınız zevki baltalamak istemiyorum. Geri kalanı da oyunu oynayıp görün. Bütün sayfaları atlayıp direkt olarak sonuç paragrafını okumaya gelenlere de özet geçiyorum. Bu oyunu alın!
Not: Yazının başında “GTA V’i överken öncekileri yereceğim” demiştim ama yazının içinde önceki oyunlara dair pek bir şey yazmamışım. Buraya biraz ekleyeyim. Öncelikle şunu söyleyeyim, bu oyunu bitirdikten sonra GTA III ve sonrasında çıkan ütün oyunları satın alıp bilgisayarıma kurdum. Nereden aldığımı söyleyemem, reklam olur. (öhhö *Buhar* öhhö) İtiraf ediyorum, o zaman ki saf ve çocuksu duygularımla nefret ettiğim oyunları bu olgun çağımda sevdim. GTA IV hariç. Tam görev yapacağım, telefon çalıyor. Arayan Brucie. “Hadi” diyor “striptiz kulübüne gitmiyor muyuz?” Adamın tekinin peşine takılmışım, sessizce takip ediyorum, arayan Roman. “Kuzen, kalk bilardoya gidelim.” Hayır bir de gitmeyince de küsüyor adamlar. Kafayı yedirttiler bana. Kısacası, bu saatten sonra GTA IV out, GTA V in.